Monday, March 12, 2007

Çıkrıkçılar Yokuşu


Ankara'lı olup kale taraflarına gitmemek!!..çok ayıp çok:)

15 comments:

  1. Kale içinde Zenger paşa konağına git.Benim ve Ankaralı olup uzaklarda olanların yerine bir güzel Paşapidesi ye olur mu.Gerçi ben bu sene Ankaraya çok geldim ama hastalıktan gözümüzü alıp gidemedik kaleye.

    ReplyDelete
  2. Anonymous11:52 AM

    Eşim Ankara'lı ama hiç beni götürmedi oralara :(
    Geldiğimizde gitmek istiyorum, çok merak ettim canımcım.

    Öperim çok

    ReplyDelete
  3. ben deeeee:)))
    ellerine sağlık:)
    çok öpüyorum seni!!!

    ReplyDelete
  4. bence de ayıp! ben sonbahardan beri kaleye ve samanpazarına sepet almaya gitmek istiyorum ama nerdeee :) biri kolumdan tutsa da götürse!

    ReplyDelete
  5. nenonicim, gittiğimizde mutlaka uğruyoruz zaten kale içindeki kafelere..bu sefer de zenger'e gideriz senin için:)

    hülyacım gelecek sefere çıkın kaleye değişiklik olur hem:) eminim çok hoşlanırsın ara sokaklarını keşfetmekten..

    kikicimmm..nerdesin senn...bir sürü malzeme aldım dün:) ona göre:)

    bembicim şu anda kar yağıyor..açsın havalar ben dürterim hepinizi:)) geçen sefer toplaşmıştık bloggerlar olarak kalede..yeniden yaparız hem sende sepetini alırsın bu sırada:)

    ReplyDelete
  6. Tamam çok ayıp, üç yıldır gitmedim o tarafa :(. Ama dur bir dinle, zaten iki yıl yurtdışındaydım, sonraki 8 ay da hep başka başka telaşlar içinde, diğer "Ankara'yı seviyorum, çünkü.." lerle uğraşıyordum :)). Daha öncesinden benim çok kendimi kaybetmişliğim vardır oralarda. Gelecek sefere ben de gelmeyi çok isterim.

    ReplyDelete
  7. Ahh ahhhh...
    eski günlere götürdün beni Pinocum!!...
    Hala çok özlüyorum ben Ankarayı...

    ReplyDelete
  8. Pinocuğum kaçırdığım postlarına baktım da, arkadın olduğum için bir kere daha gururlandım. İleride şöyle diyeceğim, ben bu kızı tanıyorum !

    Aaaa diyecekler.

    Yani tanışmıyoruz fiilen ama tanıyorum işte...

    ReplyDelete
  9. Anonymous3:03 AM

    çizimlerinizi çok beğeniyorum.. siteniz ve çizimleriniz gerçekten çok hoş pino..

    ReplyDelete
  10. Anonymous8:40 AM

    Şimdi ben buralarda gri ve siyahın dışında renkler eklemeye çalışırken yaşantıma -biraz da ümitsizce-, olacak şey mi? Böyle ortalık yerde bundan bahsedilir mi? Nisbet yaparcasına... Cık cık ve de yine cık!

    Kargaşayı, kavgayı, gürültüyü-patırtıyı, rengi, cümbüşü arıyorum. (Sana göre "aranıyorum" ya neyse!)

    Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde çay içmek vardı şimdi "Neolitik" e karşı...

    Özlemin de bu kadarı olmazki kardeşim!

    Neşe D.Ö.

    ReplyDelete
  11. Defne'cim uğra vallahi:)İncik boncuk kumaş alırsın hem:) çok güzel kafelerde var..İhmal etmeyin eski Ankara'yı canım:))sevgiler kocamanından:)

    Damla'cım insan uzakta olunca daha bir özlüyor değil mi..Ama Bartu'yu da alıp kaçıp gelirsiniz birgün:))

    Aslı'cım hi hi.güldürdün vallahi:) meşhuuuur çizer pino:)) çok teşekkür ederim canım..bu arada fiilen tanışmasakta içimizi dışımızı biliyoruz blogcular olarak..düşünsene en yakın dostlarımızla bile bu kadar sık görüşemezken bloglar sayesinde hepimiz 24 saat birbirimize konuk olabiliyoruz:))

    parkeolog hoşgeldin çok teşekkür ederim:))

    Neşecim geleceksin buralara ve altını üstüne getireceğiz Ankara'nın..sık dişini az kaldı:))

    ReplyDelete
  12. Bu yaz haziran 3, haftası bir haftalığına Ankara'ya gelicem ve Çıkrıkçılar Yokuşu'na mutlaka gidicem harika çizmişsin yine yaşadım çizimini sanki ordaymışım gibi. Tabiki kale tarafınıda.

    ReplyDelete
  13. Pino! Ben bu çizimleri çok beğeniyorum, çok..

    Sevgiler

    ReplyDelete
  14. Anonymous12:50 PM

    Selamlar çok güldüm ben bu Ankarayı seviyorum çizimlerine :-) elinize sağlık
    Ben de bugün ne tesadüftür ki çıkrıkçılara gidiyorum :-) daha önce gittim ama ayrıntılı gezememiştim, 2 yıldır evlilik sebebiyle Ankarada yaşıyorum da :-) sevgiler

    Derya

    www.bolbolye.com

    ReplyDelete