Friday, April 03, 2009

Monoton

Her sabah 06:48'de güne başlıyorum.. Çocukları uyandırıyorum (Bülent dahil),  büyük savaş vererek giydirme işlemlerini tamamlayıp evden apar topar çıkıyoruz. 07:31 'de arabanın motoru çalışmak zorunda.. Çünkü servise bineceğim durağa yetişmem bu zamanlamaya bağlı. Üç ya da dört dakikalık bir gecikme servisi kaçırmama neden olabiliyor. Yol maceramız alaca karanlık kuşağını aratmayan cinsten. Çünkü istisnasız her sabah aynı saatte anayol üzerinde lacivert eşofmanları ile koşan yaşlı amcayla karşılaşıyoruz. Her sabah aynı noktada! Bülent'e göre asker emeklisi bana göre ajan bu amca:) İnsan yaz kış, yağmur çamur, hiç mi aksatmaz.. Sonra keskin bir viraj var... Hani geçen Ocak ayında kaza yaptığımız yer.. İşte biz orayı dönerken yine her sabah karşı yönden mavi bir minibüs sağa doğru kıvrılıp ilerliyor. Benzin istasyonundaki servis durağıma geldiğimizde istasyonun dijital saati istisasız 07:49'u gösteriyor. Üç dakika sonra da servisim geliyor. Yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuktan sonra işyerine ulaştığımızda kurumun önündeki simitçiden iki simit bir üçgen peynir alıyorum. Ve her sabah simit kulesinin en altındaki simitleri çekiyorum. Ve yine her defasında simitçimize "Bir gün yıkmayı başarıcam simit kulenizi" diyerek aptal espirimi yapıyorum.. O da sağolsun her sabah gülüyor aynı şeye:)) Ofise çıkıp kendime çay hazırlıyorum. Simitlerden birini ve peyniri yiyorum. Diğer simiti kızlara ayırıyorum. Sonrasında ise çizimlerime dalıyorum.. Her sabah güne bu şekilde başlıyorum. Her sabah.. Her sabah... Her sabah.... Bir şeyler yapmalı, güne heyecan katmalı diye düşünüyorum. Yoksa kafayı üşütücem bu monoton döngü içerisinde dönüp durmaktan :)))
Not: Eklediğim şarkı benim bebelerin favorisi.. Dinleyiniz ve de çocuklarınıza dinletiniz:)

Your Personel Penguin - Davy Jones

31 comments:

  1. Yok aslında birbirimizden farkımız

    ReplyDelete
  2. Sanırım her birimiz aynı monotonluktan bunalmış durumdayız.
    Ne olursa olsun hayat hep aynı . Ve bencede birşeyler değiştirmek
    lazım. Eşimde de hep der ki : Benden başlamak ister misin? :)))tabii güleriz...

    ReplyDelete
  3. hepsi güzelde neden 6:48 onu çözemedim ben :)....

    yani neden 6:50 ...yada ..6:45 değil -garip bi kelime olacak ama-....
    ilgincime gitti...:)

    ReplyDelete
  4. Nazpek biliyorum:))

    Öziicimm aynı esipiri bizde de oluyor:)) Demek ki cidden herkes aynı şeyleri yaşıyor.. ne komik:))

    Ivırım zıvırım.. saat 06:45 de çalıyor.. ben ise 3 dakika sonra ancak kendime geliyorum:)) Şu an ise yazdığın yoruma gülmekten çizim yapamıyorum :))))

    ReplyDelete
  5. Benim saat de 6.55 de çalar, bu fiyatlardaki 19.99.99 mantığı gibidir benim için. Ben 7 de değil 6.55 de kalkmış olmanın haklı gururu ile uyanırım yani.

    ReplyDelete
  6. benim saatte 7:09 çalıyor :)...
    bende kendime sorarım hep neden diye... demek herkesde var böle bi durum :)...
    ama ilginçtir ..benim hakkat 7:09 da çalar ...bildiğin 7:09....
    peki niye???
    valla bende bilmiuyom o saat beni kendine mühürlemiş durumda ve o 'anı' 7:15...yada 7:10 ile aldatamıyorum sanki artık....
    ..

    aaaa yazarken geldi aklıma...
    hani kolleksiyonculuk vardır ya onun gibi belkide.. :)...
    o dakikayı bile atamamak hayatından ...
    vayyy beeee...
    buda ilgincime gitti.. ne yalan diyim... :)))

    ReplyDelete
  7. benim saatimde 20dk ileridir, ehr zaman sabah ilk uyandigimda salak olurum aman yarabbi gec kaldim dye fırlarim yataktan. ayilinca da gülerim kendime, işe yariyor napiiim:P

    ReplyDelete
  8. çoook hareketli bi monoton bu! herşeyiniz bi alem bi tatlı sizin ;)) ayrıca yeni uynamış pino çizimim için çoooook mutluyum çok! ;D

    ReplyDelete
  9. Guguk kuşucum kesinlikle! işin içinde sabahın 6'sı var ya o yeter psikolojik olarak:))

    Ivır zıvırım demek ki biriktirmeyi seven insanlar olarak saatimizdeki dakikaları bile sahipleniyoruz:) ne yani illa ki tam ya da çeyreklerle mi yaşamak zorundayız:))
    Koskocaman sevgiler :)

    Frambuazlı ruh pastası, süper bir yöntemdir o:) Gerçi benim her türlü saatim farklı zamanı gösterir:)) Bilgisayarınki ayrı telefonunki ayrı saatim ise ayrı telden çalar:) ben telefonumu doğru kabul edip ona göre ayarlarım herşeyi:)

    ReplyDelete
  10. Bembicimmmm ne demekkk:)) Zevkle zevkle,, Yeter ki sen hep gel buraya:D

    ReplyDelete
  11. bence yarın sabah simitini en üstten seç:)
    mavi eşofanlı amcaya selam ver:))))
    6da uyan tüm aileye kahvaltı hazırla:)
    Dert misin kızımmmm:)))))ne bileyim...
    gelin bi gece bizde kalın?????
    Ama hep mutlu olllll!!!!
    Çok öptümmmmmmmmmmm!!!
    Çizim çok matrak olmuş ama:)
    bayıldım!!!

    ReplyDelete
  12. Pino`cum resimlerle gününü ne güzel anlatmissin, bayildim.
    Hepimiz o ayni döngünün icindeyiz. Ben artik bir saat erken kalkip, sabah sabah, kahve icip, blog okuyorum, ne bileyim iyi geliyor.
    Sevgilerimle

    ReplyDelete
  13. He siz nerdesiniz bakayim, Gizgili dünyaya bosverdiniz, ben her sabah bakiyom, gene bisey yok, aglarim bak sonra (biraz okuyucu baskisi filan yapalim, dimi ama):)))

    ReplyDelete
  14. Kiminki farklı ki..
    Ben 9 da işbaşı yapıyorum o yüzdende 7.30 - 8 arası uyanıyorum. Ayda birde kızlarla sabah kahvaltısı için 8'de buluşup )'a beş kalaya kadar laflıyoruz. Sonrası gene aynı..

    ReplyDelete
  15. hepimiz bir döngü içindeyiz
    önemli olan bu döngüden ağzımızda iyi bir tadla ayrılmak
    dokunduğumuz insanları mutlu edebilmek

    bence sen bunu çizgilerinle yapıyorsun
    bu kabiliyetinden dolayı ben seni tanımasam da gurur duyuyorum
    harika ve yaratıcı birisin
    cıvıl cıvıl ve sevgi dolu

    ReplyDelete
  16. Aynı monotonluğu herkes gibi bende yaşıyordum ki.. bugün bişey oldu, monotonluğum değişti. Bir Cuma günü işe geldim, 2 sahil yolunu kullandık, 3 uzun zaman sonra tüm ofis çalışanlarımız saat 7:45te pastanede buluşup, kahvaltı yaptık. 4 yemek saatimizi değiştirip iki arkadaş bahçede bankların üzerine yayılmış bi vaziyette temiz havada çaylarımızı yudumladık :)
    Değişiklik şart!

    ReplyDelete
  17. Kikicimmm.. sizde kalalım tamamm:)) Ama gecenin köründe kapının önüne koymayacaksınız:) Denizi biliyosun yani:)) Tamam söz pzt. sabah en üstteki simitleri alıcam:))) Seni öptümmm kocamannnnn... Haftaya öğlen yine kaç bi ara bize tamam mı:)


    Belgincigim herkesin aynı şeyi yaşadigini ogrenince icim ferahladi:) sadece ben bu sekilde yuvarlanip gidiyorum saniyordum:)) Cizgili dunyayi ihmal ettim:( ama yogunluktan dolayi.. en kisa zamanda cizecegim haftasonu:)) cook sevgilerr:)

    Flamecim, o toplasma olayi burada da var:) Hem toplanti yapiyoruz hem de mamalarimizi yiyoruz:))

    Maviannecim utandim simdi bu güzel yorumunuzu okuyunca.. Seviyorum içimdeki heyecanı çevreme bulaştırmaktan.. Keşke çok daha fazla vaktim olsa da daha çok şeyler üretebilsem.. Bende size bu arada hayranım. Zaten kaç yıldır Hürriyet Ankara'dan takip ediyordum sizi:) blogunuzdan bile önce:))

    Uvakimono katılıyorum! Bizde bazen öğlenlerimizi değerlendiriyoruz bu şekilde.. Yoksa hep aynı hep aynı, insanın yaptığı işi de olumsuz etkiliyor.. Şanslıyız ki tüm bunları yapıp keyif alabileceğimiz iş arkadaşlarımız var:) sevgilerr:))

    ReplyDelete
  18. simdi anlattiklarini okuyunca...6:48e takildim tam 48 mi hakkaten:)
    bir de Truman Show isimli filmde oldugu gibi sahneler aklima geldi...
    Aslinda hayat cok monoton. Dunyanin kendisi monoton...ilkbahar...yaz...sonbahar...kis...sonra yine ilkbahar.
    Her gun aksam oluyor her aksam sabah donuyor...her sey sanki bir cember misali donup duruyor.
    Hayatlarimizda aynen oyle galiba.
    Bak ben yine saat 6:00da uyandim ama evvelsi gun 5:40 ondan onceki gun 6:15 cok monoton diil sanki benim sabahlarim: )))

    ReplyDelete
  19. Çizimlerinizi çok beğendim. Bahar geliyor ve en azından etrafdeki görüntüler farklı olacak!

    ReplyDelete
  20. Monotonluk da güzeldir, en azından sıcak yatağından kalkıyorsun,arabanızı ısıtıyorsunuz, çocukların var,işin var, koşan amca için bişe bulamadım:) Bugün kendimi çok pozitif buldum Pinocum...
    Öptüüüüm

    ReplyDelete
  21. Anonymous11:39 AM

    Resmi görünce aklıma şu sıralar çıkan bi card reklamı geldi; hayatımız aslında haritadaki A - B çizgisi üzerinde gidiyor. Ama reklam sahiplerinin dediği gibi tatile çıkmak bi çözüm yaratır mı bilmiyorum :)
    Resme gelince anlatıma bayıldım en altlardan simit seçmekse pek yabancı gelmedi :):)

    ReplyDelete
  22. pino, her sabah bambaşka bir şey çiziyorsun. onu niye söylemiyorsun? sizin gibi sanatla uğraşanlar da böyle ağlarsa.... cık cık :)

    ReplyDelete
  23. şu televizyondaki reklama benzemiş. neyin reklamı olduğunu hatırlayamadım şimdi:) ama yaz geliyor. eminim bu da geçer :))

    ReplyDelete
  24. Biraz, ne yazik ki cok dakik olmamiz gerekiyor her gun ise yetisebilmek icin.. o nedenle boyle garip bir dongu icine girmemiz kacinilmaz oluyor.. :)

    Karen hanım, gercekten haklisiniz.. agaclar ciceklendi.. ve sabahlari mis gibi bir koku karsiliyor bizi sokaga ciktigimizda.. bu bile insani mutlu etmeye yetiyor:)

    Cag, aslinda tum bunlari yasiyoruz ama en onemlisi gidebildigimiz bir isimiz var su ekonomik krizde.. kesinlikle sukretmek gerekiyor.. coook sevgller:)

    jeliboncukkk evetttt tatilll istiyoruz biiizzzz:))) hem de çokkkkk... neyse şunun şurasında 4 ay falan kaldı di mi:))

    Beyhan, evet işte.. aslında hepimiz aynı sıkıntılar içindeyiz ama yaptığımız iş nedeniyle şikayet etmeye bile hakkımız yok:))

    Denizanasıcım bilmiyorum hangi reklam.. tv izlemeyeli yıllar oluyor:)) ama bahar iyi geldi dediğin gibi:)

    Ozge, bunu bilmek rahatlattı gerçekten:))

    ReplyDelete
  25. Ama ne güzel hayatın var. ne güzel. ne güzel. simit çay ve üçgen peynirle bir ömür geçirebilirim.

    Ben mp3 playerıma en arabeskinden, en klasik müziğine kadar, her telden her dilden bir sürü şarkı yüklüyorum, o gün melankolik takılmak istersem serviste ona göre bir müzik, sevinçli olmak istersem de ona göre bir müzik seçiyorum. Sufi müzikleri bile var, öyle günlerde böyle bir ermiş falan takılıyorum.

    Uzun zamandır seçtiğimi yaşadığıma inanıyorum. Düşündüm de çok uzun zamandır da bunalım müzik dinlemiyorum. Polyanna mı oldum nedir?

    ReplyDelete
  26. Pinocum eğer sabah erken kalkıp işe gidiyorsan gidecek bir işin var demektir. Sen bir de çocukları giydiriyorsun, bu da demek çocukların var. Ayrıca servise gitmek için binecek bir araban ve sabahları birlikte yola çıkacak bir kocan :) E daha ne olsun? İş hayatımdaki aksilikler yüzünden olumsuzluğa düşe düşe, kendimi telki ede ede sonunda bu noktaya geldim :) Nirvana state:)
    Öte yandan bence sen sadece bir çizer değilsin. Çizer+hikaye eder=çizerek hikaye eder.

    ReplyDelete
  27. Aslı, aynı şekilde! Değişken ruh durumlarıma uygun şarkılar seçiyorum bende gün içinde.. Her ne kadar blogdan pozitif dalgalar yayılsa da iç dünyamda acayip fırtınalar kopuyor çoğu zaman:) Ve de en güzel çizimlerimi bu gel git hallerinde iken yapıyorum:) Sanırım kendimi ifade edebildiğim tek yol bu:)
    Çok sevgiler, Yaman'ı kucaklar ve öperim:)

    Sıdıka, tabi ki.. sen bakma böyle yazdığıma:) hayatımdaki pek çok şey benim için mutluluk kaynağı.. Tek sıkıntım şu monotonluğu yaratıcı gücümü kullanıp yok etmek:) Yoksa aşık olduğu işi yapan azınlıktanım.. Kıymetini biliyorum yani:)
    Sevgilerrr Ankara'dan:D

    ReplyDelete
  28. çok komik eğlenceli bir şarkı :D personel penguen dıdıdıı dı dı dım

    ReplyDelete
  29. :D)) hahahhah!!! budur!!

    ReplyDelete
  30. aradan ne çok zaman geçmiş değişen bir şey yok:D

    ReplyDelete