Wednesday, August 29, 2007
Deniz Altında Yolculuk
Bu hikaye panosunu Ağustos ayına ait Meraklı Minik dergisi için çizdim. Çocuklar için çizim yapmayı o kadar çok seviyorum ki...Herhalde yeniden dünyaya gelsem yine yaratıcılığımı kullanabileceğim bir işim olsun isterdim.
Bir kere dünyaya ve yaşama farklı açılardan bakmak çok eğlenceli..İçine sokulduğumuz monoton düzenden ben çizerek kurtuluyor ve ruhumu özgür bırakıyorum.. Eminim herkesin bu şekilde kendisini ifade edebileceği farklı yollar vardır. Galiba önemli olan bu yolu bulup yorulmadan üşenmeden yürüyebilmek!
not: yoğunluktan el boyamalarımı aksattım ama kısa süre içinde yeniden başlayacağım..
Thursday, August 16, 2007
Kuaför Macerası
Sıcak yaz günlerinde uzun saçlarım içime fenalıklar veriyor, sürekli toplamak zorunda kalıyordum. Nihayet bugün iş çıkışı kendimi kuaföre atıp bir sürü model pazarlığından sonra çizimdeki gibi bir saç kesimine sahip oldum. İki saatin tam olarak bir buçuk saatini " Ama.., ama..., ama...." 'lar ile geçirmiş olsam da sonuç fena olmadı gibi:)
Tuesday, August 14, 2007
Kiki'nin Mercimek Günü
2006 yılının soğuk bir Aralık gecesi Kiki'ciğim tarafından arandım.
Mercimek gecesi yaptığını ve mutlu olmak istiyorsak mutlaka orada bulunmamızı tembih etti.
Hemen Çakıl'la birlikte gittik tabi ki:) O gece Kiki'ciğimin muhteşem mamalarını yerken hayallerimizden de bahsettik, geç saatlerde de evimize döndük.
Veee, herşey o geceden sonra başladı:)
1 ay sonra bir evimiz oldu:) Çakıl'cığım İstanbul'da iş buldu:) Ben hayatta en çok istediğim, sürekli çizim yapabileceğim bir işe girdim:) Bülo'cum doktorasını bitirdi:)
Kikicim sağolsun hepimizi ihya etti:)) Tabi bu sırada kendisi de muhteşem başarılara imza attı. Bloga yazdıkları bunların yarısı bile değil!
Yani sonuç olarak başarısı tastiklenmiş bir mercimek olayımız var ve ben bu sene Kiki'cim çağırmasa bile mercimeğimi kapıp kapısına dayanacağım:) Benden söylemesi....:)
Tuesday, August 07, 2007
Bende de Var ki:)
Ne var ortalığı ayağa kaldıracak anlamıyorum. Tut ışığı, azıcık sıkıştır cildini , işte sana mis gibi 2007 model selülitler.
Bir tek bende mi var? Hayır.
Eee, o halde niye üzeyim ki kendimi diyorum ama olmuyor işte. Ne yapıyorum? İğrenç bitkisel karışımlar içip abuk subuk reçeteler uyguluyorum. Kurtulmanın yolu pek yok gibi ama bana eğlence çıktı işte:)
Wednesday, August 01, 2007
Bidonlu Başlangıç
Bundan böyle susuz günlere inat, suluboya çalışmalarımla devam edeceğim blog hayatıma...
Herkese sevgilerrr....
Subscribe to:
Posts (Atom)