Wednesday, July 30, 2008

Tatil Rotası :)

Bu yıl ilk defa Ege Bölgesi'ni gezeceğiz. Yaklaşık 2 haftadır ders çalışır gibi kalacak yer üzerine çalışıyorum Küçük Oteller Rehberi 'nden. 
İki ufaklığı rahatça salabileceğim, "yapma! etme!" demeden gün geçirebileceğim iki yer buldum nihayet. Assos ilk durak.. Burada 4 gün kalıp tüm civarı keşfettikten sonra Bozcaada'ya geçip burada da 3 gün geçirmeyi planlıyoruz.. Sonrasında ise Çanakkale üzerinden geze geze Ankara'ya döneriz artık..
Kalacak yer işi tamam olduğuna göre şimdi de civarın tarihi ve saklı güzellikleri üzerinde çalışmaya başladım.
Tabi gitmeden önce Müze Kart alınması şart!! "Müze Kart" Kültür ve Turizm Bakanlığı'yla Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 'ın başlattığı yeni bir uygulama. Bu şekilde bir yıl boyunca 185 müze ve 130 ören yerini sınırsız gezebiliyoruz. (Kaynak: Meraklı Minik Dergisi, Kırçıl'ın Seçtikleri Köşesi)
Bu arada çizimden anlaşılacağı üzere bizim bebeler kendi bedenlerine göre sırt çantası taşıyabiliyorlar artık:) Yaz başında yapmış olduğumuz 3 günlük Kartalkaya tatilimizde dağ tepe 10 km yürüyerek kendi rekorlarını kırmışlar, yürüyüş sonrasında ise 3 saat bahçede top oynayıp bizi dumur etmişlerdir..Nereden geliyor bu enerji ben hiiiiç anlamış değilim doğrusu:))

Friday, July 25, 2008

Sualtı Güzeli Pino:)

Daha önce dalış maceramı yazmıştım. Üstelik daldığımda da sevgili İbrahim Peksarı poz poz fotolarımı çekmişti.. Bende bu fotoları blogumda yayınlama hayali ile heyecanla beklemiştim kamptan dönmelerini.. Peki sonra ne oldu?
Fotolar geldi..
Tabi sualtında ağzında kocaman regülatör, maskenin ardından baygın bakan gözler ile ne kadar güzel görünebilirdi bir insan ??
Vallahi yayınlamaya korktum fotoları:)
İşte aralarında en artistik olanı budur:)))
Sevgili Aslı merak edenler için detayı ile anlatmış kampı. Harika bir etkinlikti, keşke çok daha fazla kalabilseydik..
Herkese güzel haftasonları:)
Unutmadan, Bisikletle İzlanda ekibimiz Fransa'ya ulaştı:))

Wednesday, July 23, 2008

Gece Kuşu Pinoooo:)

Ufaklıklar uyuduktan sonra evdeki mesai başlıyor.. Sessizce odaya kapanılıyor, radyo ODTÜ açılıyor, boyalar palete sıkılıp renkler karıştırılıyor..Ve hayal dünyasına yolculuk başlıyor:))) 

Bu da sevgili Wacom tabletim.. Tam 2.5 yıldır kendisi ile mutlu mesut çizip duruyorum.. Bunaltıcı Ankara gecelerine buz gibi bira eşlik ediyor çoğu zaman.. (Acaba çalışmalarıma Miller sponsorluğunda mı devam etsem ne yapsam:)
not 1: tablom tam olarak bitsin yeniden yayınlayacağım:)
not 2: ilk fotodaki kitaplık tam 26 yıldır benimle:))

Wednesday, July 16, 2008

Çocuk ve Müzik


Çok güzel bir sürpriz bekliyordu bu akşam blogumu açtığımda.. Çocuklarımın her iki albümünü ezbere bildiği sevgili Banu Kanıbelli çok zarif bir mesaj atmış, iki ufaklığın mutluluktan havalara uçmasına neden olmuştu:) Kendisine buradan sonsuz sevgilerimizi yolluyoruz.
Ve de herkese tavsiye ediyorum "Kar'a" ve "Başka Dünya Yok" albümlerini. Ben kaç bin kere dinlediğimi bilemiyorum:)) Üstelik işyerime götürüp tüm ekibimizle bir ağızdan söylemişliğimiz bile var :) (Miyop Mikrop en favori parçamız bu arada:)
Benim kişisel tercihim ise Kar'a şarkısı..
Bizim bebeler bayılıyorlar, en büyük keyfimiz bu sevimli şarkılar eşliğinde dans etmek, hem de saatlerce..
Buradan çocuğuna kaliteli müzik dinletmek isteyen tüm anne ve babalara, bu iki albümü şiddetle tavsiye ederim!!
Herkese müzik dolu mutlu günler dileklerimle...

Tuesday, July 15, 2008

Yıldönümü!!!

Bugün bizim evlenme yıldönümümüz:)) Tam 7 yıl olmuş..Zaman nasıl bu kadar hızlı geçiyor.. 14 yıl önce hoplaya zıplaya binbir hayalini kağıtlara döken, küçük mektuplarını sevgilisinin anatomi kitaplarının arasına bırakan o küçük kız çocuğu hala ben miyim?
Sanki o kadar zaman hiç geçmemiş..
Sanki hala sevgiliyiz biz.. 
Evliyiz demek bile komik geliyor..Belki bu heyecanın sırrı birbirimizi değiştirmeye çalışmamaktan, her daim yapışık ikiz misali yaşamaktansa gerek duyulan yalnızlığı sağlamaktan geçiyor. 
Peki herşey güllük gülistanlık mı? Tabi ki hayır:) 
Kavga mı kavga, didişme mi didişme:) Bunlar olmadan tadı mı olur evliliğin.. Hele benim gibi kafasına eseni o an yapmak isteyen, öncelikleri bir acayip olan, bir dakika önce kahkaha atarken ikinci dakikada gözlerinden ateşler fışkıran birini tolere etmek her insanın harcı değil.. Eve aç bir şekilde gelip yemek yerine yeni yaptığım eserleri masada gören bir adam (bu zavallı Bülent oluyor:) gıkını çıkarmadan peynir ekmek yiyerek zaten pek aç değilim diyorsa hayatımın aşkı değil de nedir:)) 
Ben uçarı Terazi o mantıklı Başak.. 
Birbirimizi bir şekilde tamamlıyoruz işte:)
Bu arada hala hatırlamadı yıldönümümüzü ama olsun:) Ona buradan en sevdiği gitaristlerden biri olan Steve Vai 'in bir solosunu hediye ediyor ve hemen cadılık yapmak üzere telefonuma koşuyorum..
Ben hatırlanmayacak kadın mıyım, böhü:)))

Monday, July 14, 2008

Kaçış Planı

Hasan ile Murat bir buçuk hafta önce dergimize ziyarete geldiler. Cin gibi bakışları, uzun yoldan gelmelerine rağmen müthiş enerjileri ile yapmış oldukları projelerden bahsettiler. Acayip kıskanarak dinledik onları:) Çünkü bu ikili bizim hep yapmak istediğimiz, ama bir türlü gerçekleştiremediğimiz hayalleri gerçekleştiriyorlardı. Şimdi ise yeni bir projeleri vardı,
Bisiklet ile İzlanda!!!
Bilim Çocuk dergisi olarak bayıldık bu fikre ve tüm çocukları bu harika projeden haberdar etmek istedik. Hemen birlikte yukarıda linkini verdiğim blogu açtık ve dergimizin bu ayki sayısında kendilerini haber yaptık. 
Fotoğraflar ve yazılar gelmeye başladıkça bende bloglarını güncelliyorum..ama bu sırada yaşadığım kıskançlığı anlatmam mümkün değil:))
"Bende gitmek istiyoruuuum!!!"demenin bir faydası yok tabi :( 
Eeee, bu durumda ne yapıyoruz? Hemen çantayı, su matarasını ve matı kapıp fotoğraftaki boş sandalyeye kuruluyoruz:))

Sunday, July 13, 2008

Hayatın Anlamı

Hayatın anlamını çözebilmiş olan var mı? Benim için hayatın anlamı, bir demet taze soğan ile paletimdeki renklere bulanmış fırçalarımı aynı coşkuyla kucaklayabilmek galiba:) Ufaklıklar
ile oynamak, evsel işler (ki bu konuda şanslıyım sadece haftasonları bu görevi üstlendiğim için), işsel işler türlü sorumluluklar.... tüm bunların yanında hayal kurmaya pek zaman kalmasa da az uyuyarak kendime zaman ayırmaya çalışıyorum.
Gecelerin insanı olmak bünyeye zarar verse de, aşırı yorgunluk gündüzün yakıcı sıcağı ile beni pelte haline getirse de halimden şikayetçi değilim... Arda ve Deniz uyuduğunda başlayan renkli geceler uzun bir süre devam edecek sanırım..

Saturday, July 12, 2008

Always Somewhere

İçim hörül hörül ağlarken
Always Somewhere dinleyerek çizilmiş ve boyanmıştır.....

Friday, July 11, 2008

Tears on my pillow

Bugün de  Tears on my pillow ile ağlıyoruz sevgili blog okuyucuları. Temmuz ayını ağlama ayı ilan ettim. İleriki günlerde farklı gözyaşlı şarkılarla birlikte olmak dileği ile.....

Thursday, July 10, 2008

Tears In Heaven

Her çizimimin bir şarkısı vardır. Çizerken, boyarken kulaklarımda işim bitene kadar döner durur. İşte bu desenin şarkısı da Tears in Heaven
Buradan Eric amcaya sonsuz teşekkürlerrr:)))

Wednesday, July 09, 2008

Kum Torbası Dikmeliyim...

Çok sinirlendiğinizde karşınızdaki kişiye şöyle sıkı bir yumruk çakmak istediniz mi hiç??? Sanırım hayatımda ilk defa bu kadar öfke ve şiddet duyguları ile yüklüyüm..

Ankara'da Yaşamak İstemiyorummm!!!!

Ben bir sahil kasabasinda yaşamalıymışım..Ankara'ya döndükten sonra bu bozkırda ne işim var diye düşünüp duruyorum..Denizsiz bir şehirde yaşamak şu an bana çok zor geliyor..
Uffff yaaaaa..Haftasonu Eymir'e mi gitsek ne yapsak:)))
Bu arada dalmak müthiş keyifli birşey..Hiç bu kadar huzur duyacağımı düşünmemiştim..
Kesinlikle çok farklı bir dünya.. Herkese şiddetle öneririm...

Wednesday, July 02, 2008

Bir hafta yokum!

Dalmayı öğreneceğim:) Bu hep istediğim ama bir türlü gerçekleştiremediğim birşeydi.. 
1 hafta yokum buralarda..döndüğümde sualtı fotoğraflarımı paylaşmak dileğiyle... :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...