Wednesday, December 30, 2009

Dilek Listem

Her yıl yazıyorum gelecek yıldan isteklerimi.
Bu yıl da yazdım ve kendisini evrene saldım.
İlk defa ev ve arabayı da sokuşturdum araya. İsterken bile utandım aslında:) Gerçi Bengi'm rüyasında görmüştü evi, biraz da onun rahatlığıyla yazıldı listeye.
Hani yardımı olacaksa 4652971 numaralı çeyreğinden bir adet Milli Piyango biletim de var!
Neyse ben işime geri dönüyorum.
Herkese mutlu mesut bir yıl dilerim! Tüm dilekleriniz gerçek olsun.. Sevgilerrr!
Not: Listenin boş olanını HamaratDiva köşemden indirebilirsiniz.

Tuesday, December 29, 2009

Santa Giydirmece!

İşte yılın son hizmeti Santa giydirmece! Çıktınızı alıyorsunuz, mor bölümdeki çentiklerden kesiklerini atıp uzun mor çubuğu "U" şeklinde kesiklerden geçiriyorsunuz. Santa'nın ayakta durması için arkası karton ile desteklenebilir. Daha sonrası sizin yaratıcılığınıza kalmış. Nasıl giydirmek isterseniz öyle giydirin Santa'nızı. (Ya da hiiiç giydirmeyin:)
Herkese mutlu yıllar dilerim:D
Sevgilerimle...

Friday, December 25, 2009

Bir Blog Neyi Değiştirir?

Bir blog her şeyi değiştirebilir. En azından benim yaşamımı tamamen değiştirdi. Yaklaşık 4.5 yıl önce bu blogu açtığımda tek amacım düzenli bir şekilde çizim yapmaktı. Tam 1.5 yıl sonrasında canım editörüm Meltem Yenal Coşkun tarafından keşfedileceğim aklımın ucuna bile gelmezdi. Şu an sevdiğim işi yapıyorsam bunu bloguma borçluyum.
Bugün Hürriyet yazarlarından sevgili Yonca Tokbaş bu konu ile ilgili bir yazı yazdı Kelebek ekinde.. Okumak için minik bir tık! Kendisine buradan kocaman sevgilerimi yolluyorumm:))
Bir de unutmadan yazmak istiyorum. Blogum iş dışında çok çok sevdiğim, şu an hayatımın büyük bir parçasında bulunan dostlar da kazandırdı. Onları da sonra yazacağımmm :))) Hepinizi öpüyorumm, sevgiler :D

Thursday, December 24, 2009

All You Need Is Love

Seri üretime geçtim taç konusunda:) Artık atık malzemelerim kafamda yerini bulmaya başladı:) Bu tacı yeni yıla girerken takacağım. Yapılış aşamalarını HamaratDiva'daki köşemde anlattım. Herkese mutlu bir gün dilerim! Sevgilerimle...

Tuesday, December 22, 2009

Fenerbalığı O Başındaki de Ne?

Yani şu çizim hayatımda beni zorlayan, bir daha karşılaşmak istemediğim hayvancıkların arasında ilk 10 sıraya yerleşmiş canlılardan birisi de fenerbalığı. (Bir de Anadolu Yaban Koyunu var ki o konuya hiiiiç girmeyeyim:)
Yani çok üzgünüm kendisine çirkin falan demek istemem ama yok basbayağı ürkünç bir balık!
Kendisinin Aralık ayı kapak konusu olduğunu öğrendiğimde her ne kadar tabletimin arkasına saklanıp yokmuş numarası yapmış olsam da editörüm Zuu'cuğumdan kaçamadım. Bir süre çaresizce bakıştık. İki günlük mücadele sonucunda ise ancak bu kadar şirin hale gelebildi:)
Neyse elemanı sinirlendirmeden ben yavaş yavaş kaçayım. Hatta ona bir de şarkı hediye edeyim. Belki bir gün yeniden karşılaşabiliriz, belli mi olur:)

Light My Fire - The Doors

Monday, December 21, 2009

Çizelgem Türk Kadınlarının Hizmetine Girdi:)

Dün sabah çok büyük bir sürpriz ile uyandım güne. Hürriyet gazetesi yazarlarından Kanat Atkaya benim Eylül ayında hazırladığım "40 Çok Geç!" çizelgesine köşesinde yer vermişti:)
İlk önce sadece internette yayınlandığını sandığım yazıyı gazetenin 5. sayfasında gördüğümde yaşadığım duyguları anlatmama gerek yok sanırım:) Kendisine buradan sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum:D
Yazı için minik bir tık!
Not: Çizim, konumuz ile tamamen alakasızdır :)

Thursday, December 17, 2009

Küçük Prens(es)

Küçük Prens'in asteroidine (B612) ziyarete geldim. Bir süre burada kalacağım.. Haftaya görüşmek üzere:)) Sevgilerimle:)

Monday, December 14, 2009

evet; sevdik...

Bu Cuma günü ben, benim tosbağalar, annem, kuzenim, Tuğba ve Tuğba'nın yeğeni Bora ile "evet; sevdik..." müzikli sunumuna gidiyoruz.
Eğer siz de benim gibi 50'li ve 60'lı yılları seviyorsanız bu sunumu kaçırmamanızı öneririm..
Bu arada o gece giymek üzere şahane bir elbise bulduğumu da belirtmek istiyorum:D Elbiseyi Çakıl'ımın annesi Gönül teyze 1969 yılında dikmiş. Dolabının derinliklerinden bulup çıkarmak zor oldu ama buna değdi:)
Şu an tek derdim 2005 model Chevrolet'imizi biraz modifiye edip 69 model haline getirmek :P
Herkese sevgilerimle...
Not: Biletler için biletix'e bir tık.

Friday, December 11, 2009

Thursday, December 10, 2009

Tuesday, December 08, 2009

Geri Dönüştürdük

Bu haftasonu benim bebelerle bu minik çam ağacını yaparken çok eğlendik. Tamamen evdeki malzemeleri kullanarak yaptığımız bu ağacın detayları için minik bir tık yeterli. Bir de fon müziği ekleyeyeyim ki tam olsun.. Herkese sevgilerimle...

Killing Me Softly - Roberta Flack

Sunday, December 06, 2009

Penguen Geldi!

Çakıl'ım benim tam 20 yıllık arkadaşım. Birlikte büyüdüğümüzü daha önce de yazmıştım.
Neyse şimdi asıl konuya gelelim. Bu haftasonu Çakıl'ım Ankara'daydı. Şu yazımı hatırlar mısınız bilemiyorum. Ama o çizimdeki penguenin..yani yaklaşık 20 yıl önce bir çocukken çok beğenip de Çakıl'a söyleyemediğim penguenin dün törenle kendisi tarafından bana hediye edildiğini burada yazmak istiyorum:) Hemen en sevdiğim kıyafetime taktım kendisini..
Hatta 80 yaşında pin pon olup karşılıklı kafeinsiz kahvelerimizi yudumlarken de takacağım bu penguşu Çakıl'ım, hi hi:)

Thursday, December 03, 2009

Çocuklar İçin!

Yeni yılda çocukların yüzünü güldürmek için minik bir tık.

Tuesday, December 01, 2009

Korkunç Bir Sürüm

Belki inanması zor ama ben oje sürmeyi beceremiyorum! Bu konuda yazdığım detaylı yazımı okumak isterseniz minik bir tık yeterli...
Herkese mutlu bir Salı günü diliyorummm..... Sevgilerimleee....

Thursday, November 26, 2009

Bugün Bitti!

Geçen yıl başlamıştı bugün bitti! Daha dün gibiydi Ankara için birlikte dilek tutmuştuk ve gerçekten kurada Ankara çıkmıştı:) Bir yıl ne kadar çabuk geçti!
Herkese mutlu bayramlar dilerim.. Kucak dolusu sevgilerrrr:)

Wednesday, November 25, 2009

Bu Ay Uçuyoruz:)

Bu ay Bilim Çocuk dergisinin kapağını çizdim ve de uçak maketi hazırladım. Çok eğlenceli bir sayı oldu.. Bu arada haftanın şarkısı aşağıda.. Yine eskilerden... Herkese sevgilerimle:)

Frank Sinatra - My Way

Sunday, November 22, 2009

Arkadaşım Piggy

Olmasaydım olmazdı... Hatta "Oh, oldum kurtuldum bu stresten" diyesim bile var. Kısaca geçen haftadan özet vermem gerekirse, Pazartesi ve Salı, 38 ile 39.7 arası gidip gelen ateş, inanılmaz acı veren bir boğaz ağrısı, sızım sızım sızlayan kemik ve kaslar, ağrıdan patlayan bir kafa diyebilirim. Doktorum hemen bir Tamiflu yazmış olsa da yurdum insanımın stoklama hastalığından dolayı ancak Salı akşamı bulabildik bu ilacı. Çarşambadan sonra ateşim düştü zaten gerçi eklem ağrısı ve sopa yemişlik hissi 1 haftaya yakın sürdü. "Heyooo, iyileştim!" derken Tamiflu'nun yan etkisi olan bulantı ve kusma Cumartesi günümün kabusu oldu. Neyse ki tam olarak Pazar günü öğleden sonra kendimi sağlığıma kavuşmuş gibi hissettim. Sağ olsun annem bana tam 1 hafta boyunca muhteşem bir bakım uyguladı. Hastalığın en güzel yanı ise zorunlu yapılan yatak keyfi. Hiç böyle 1 hafta boyunca hayatımı durdurmamıştım. Benim için çok dinlendirici oldu bile diyebilirim:))

Friday, November 13, 2009

Hareketli Maketim

Bu maketi çok severek yaptım ben:) Bu ayın Meraklı Minik dergisinde taşıtlar konusunu işledik. Bu maketi ise ek olarak dergiye koyduk. Kartondan minik kırmızı arabam ok yönünde çekince yolda ilerliyor ve minik faremiz alttan sürpriz olarak çıkıp el sallıyor:))
Bu hareketli çalışmaların olduğu pek çok çocuk kitabı var. İlerideki hayallerimden biri de tüm sayfalarının böyle hareketli olduğu kendi kitabımı yapmak:) Tabi günlerin 50 saate çıkması gerekiyor benim böyle bir hayali hayata geçirebilmem için..
Bir de Cuma şarkısı hediye edeyim ben size.. Hem de çok eskilerden.. Herkese mutlu bir haftasonu dilerim..

Reality - Richard Sanderson

Thursday, November 12, 2009

This Is Not Here

Bu çizim bu şarkı dinlenerek çizilmiştir. Herkese mutlu bir Perşembe dilerim.....

Tuesday, November 10, 2009

Kargayım Ben!

İşte hakkımda korkunç bir gerçek daha! Yazısı için minik bir tık.

Friday, November 06, 2009

Bembi'min Sürprizi :)

Kendimi iyi hissetmediğim bir zaman diliminde (geçen haftalara denk gelir:) canım Bengi'm bu tatlı çizimi yaparak günüme inanılmaz bir güzellik katmıştı:) Ona buradan koskocaman sevgilerimi yolluyorummmm:)) İyi ki varsın Bembimmm:))
Herkese muhteşem bir haftasonu dilerim:)

Bülo'ya Açık Mektup :)

Bülo'cum, blogumu sevmen için ne yapabilirim bana söyler misin? Hani arada bir merak etsen şu Pino'n ne yazıyor ne çiziyor diye:)
Biliyorum bilgisayarın başında geçirdiğim süreden hoşlanmıyorsun ama bu benim işim:) Hem yokmuş gibi davranman var olmadığı anlamına da gelmiyor:))
Sev onu, hem bak ne kadar renkli! Korkma, ver elini bana, gel birlikte sevelim; ciciii, ciciiii :D

Thursday, November 05, 2009

Benim Bebelerin İlk Çekim Deneyimi:)

Bizim tosbağalar 2 hafta önce dergimiz için hazırladığımız etkinlikte modellik yaptılar. Canım Bengi'min sevgili eşi Yusuf abileri onlarla o kadar güzel çalıştı ki, bizim minik artistlerin tüm kaprislerine göz yumdu, yoruldukları zaman hemen dinlendirdi, sonrasında ise bu güzel fotoğraflar ortaya çıktı:)

Sarımsaklamasak da mı saklasak?

Mutfakta beni deli eden sarımsak presimle ilgili yazımı okumak isterseniz eğer küçük bir tık:) Kucak dolusu sevgiler!

Wednesday, October 28, 2009

Teşekkür Ederim Yonca'cımmm!!

Sevgili arkadaşım Yonca Tokbaş'ın bugün Hürriyet'in internet sitesinde yayınlanan yazısı güne çok duygusal bir şekilde başlamama neden oldu.
Kendisine buradan kocaman sevgilerimi iletiyorum....
Dergimizin tüm çocuklara ulaşabilmesi dileklerimle, mutlu günler!

Tuesday, October 27, 2009

Alçak Bir İnsanım!

"Alçak Bir İnsanım!" yazımı okumak için Hamarat Diva'ya bir tık. Herkese güzel bir Salı günü dilerim :)

Friday, October 23, 2009

Kim Bu Tuğba?

Sürekli blogda yazıyorum Tuğba ile şunu yaptık, bunu yaptık, yok kavga ettik yok barıştık diye. Peki kim bu Tuğba diye sorarsanız bizim dergilerimizin bilim yazarlarından biridir derim size. Yaklaşık 2,5 yıldır o yazıyor ben çiziyorum. Birlikte çalışıyoruz yani. Ama birlikteliğimiz sadece mesai saatleri ile sınırlı değil.
Gece konsere gitmek isteriz bebeleri ona bırakırız, Bülent yokken çocuklarla eve tıkılıp kalırım üşenmez taaa dağın tepesindeki evimize gelir bizi alır Eymir'e götürür, günübirlik İstanbul gezilerimizin organizatörüdür... Bir ara flamenko öğrenme maceramız da olmuştu üç ay kadar birlikte yoga yapmışlığımız da (ki ben uzak ev sendromu nedeniyle bırakmak zorunda kalmıştım) Şu son günlerde seramik grubumuza da girdi:) Gerçi ilk yaptığı kedinin kafası fırında pişerken patladı o ayrı mesele:)
Şimdilerde ise kendisi blog dünyasına adım attı. Bu da onun blogu. Şu sincap hadisemizi hatırlarsınız. Didişip durmuştuk iki hafta boyunca.. İşte o sayfaları görmek için siz yukarıdaki linki tıklarken bende ona blog hayatında başarılar diliyor, sevgilerimi yolluyorum:)

Hafta Sonu Şarkısı

Günlerdir bu şarkıyı dinliyorum çalışırken. Bakalım siz de sevecek misiniz? Bir de bilgisayarıma Fatima Spar albümünü yükleyen canım Bembi'me kocaman bir teşekkür:)


Fatima Spar und die Freedom Fries - Bosa Noga

Thursday, October 22, 2009

Fanus

Tatsız bir Perşembe sabahının hızlı ve ıssız çizimi...

Wednesday, October 21, 2009

Domuz Gribi Aşısı Olacaklar Parmak Kaldırsın!


Aşılarımız Roma'dan gelmiş şu an test ediliyorlarmış. Merak ediyorum yaptırtan veya yaptırtacak olan var mı?

Tuesday, October 20, 2009

Bigudi

Sevgili arkadaşım Enhar'ın hobi içerikli web sitesi Hamarat Diva 'da Salı günleri için "Bigudi" isimli bir köşe hazırladım:) Gece kuşu misali, ev ahalisi uyuduktan sonra yazdıklarım ve çizdiklerim yayınlanacak bu köşede. Ve bunun yanısıra benim gibi incik, boncuk, kumaş, ve binbir türlü malzeme hastası olan bir insan için müthiş bir kaynak olacak Hamarat Diva. Sizi de beklerimmmm:) Sevgilerrr:)

Saturday, October 17, 2009

Küçüktüm Ufacıktım

1989 yılının bahar aylarında, öğretmenler odasında, okul gazetemizin ilk sayısı için çizmiştim yukarıdaki karikatürleri.. O kadar heyecanlanmıştım ki basılıp elime aldığımda. Zor çevirmiştim titreyen ellerimle ikinci sayfayı. Tabi ki bilemezdim o yıllarda gelecekte yapacağım işi, seçeceğim mesleği.. Ben zaten bu işi yapmak için doğmuşum da yanlışlıkla araya 5 yıllık bir istatistik macerası sokmuşum:)) Ne yapalım.. Buna da ülkemizdeki eğitim sisteminin cilvesi diyor mutlu mesut kaldığımız yerden devam ediyoruz :D

Friday, October 16, 2009

Fazla Özgüven Bünyeye Zarar :)

Bülent ile en büyük çatışma noktamız bizim ufaklıkların sokakta yalnız başlarına oynamaları konusunda. O çocukların sokakta hayatı öğrenerek büyümelerinden yana. Ben ise belli bir süre daha kontrolüm dahilinde vakit geçirmelerinden yanayım. Bu konu bizim evde her haftasonu temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp ortaya konur. Yalnız başlarına çıksınlar çıkmasınlar didişmesi en son benim bu cumartesi günü "hadi bakalım bahçede ben olmadan oynayabilirsiniz" lafımla son buldu. Tabi balkondan onları izleyeceğimi ve kesinlikle bahçe dışına çıkmamaları gerektiğini de ekledim.
Bizimkiler büyük bir heyecan ile oynadılar oynadılar yarım saatin ardından da apartmana girip asansörü çağırıp kendi başlarına eve gelip kapıyı çaldılar. Sonrasında ise dünyanın en büyük macerasını yaşamışlar edasıyla tüm bunları anneanne, dede komşu ve babaya ballandıra ballandıra anlattılar.
Bir baktım ki tosbağaların havasından geçilmiyor. Sanki bir saat içinde iki yaş birden büyümüşler:) Aman bir sevindim bir sevindim, dedim tamam, bizimkiler böyle böyle kazanacaklar özgüvenlerini derken akşam oldu.. Yemek zamanı. Tabi Deniz sofraya oturmamak için direnişe geçti. Ufacık bir hırlaşma sonunda;
- Bıktım artık, siz uyuyunca otobüse binip İstanbul'a gidicem ben. Zaten asansöre de binebiliyorum. Bir daha asla göremeyeceksiniz beni!
- Deniz'cim gitmek için uyumamızı beklemene gerek yok. Bak kapı burada. Ama İstanbul'a gidersen neler yaşayacağını biliyor musun?
-Bilmiyorum.
-Bak böyle bir odan olmayacak, seni sevenler yanında olmayacak, belki de sokaklarda yatacaksın, çöplerden de yemek yersin artık.
-Ben düşünücem bu konuda.
-Bence de düşünmelisin.
Üç ya da dört dakika sonra yanıma geldi.
-Ben galiba babayı bekliycem. Onunla gidicem İstanbul'a.
-Hmmm.. Bak bu daha iyi bir fikir bence.
-Bence de.
Tabi bu konuşmalar sırasında 1 metrelik boyu ve kara kara gözleri ile bana kafa tutması az ürkütmedi değil. Demek tek engel asansörmüş bizim zibidiler için:) Artık asansöre de biniyorlar ya onları kimse tutamaz! Her ne kadar vazgeçmiş gibi görünse de gitme fikrinden, ben gece kapının üst kilidini de kilitledim. Ne olur ne olmaz diye:)
Bu hafta da devam edecek sokağa salma operasyonlarım ama özgüvenin fazlası ile nasıl başa çıkarım onu bilemiyorum:))

Wednesday, October 14, 2009

Çakıl'ım ile 20 yıl!


Tam 20 yıl olmuş, şaka gibi! Oysa dün gibi aklımda Çakıl'ım ile tanışmamız. Ümitköy'e yeni taşınmışız. O zamanın Ümitköy'ü şimdiki gibi değil tabi, hepi topu 3 tane site. Önceleri alışamıyorum bu ıssızlığa, okula servis var neyse ki.. Biniyorum pembe renkli sırt çantam ile bej renkli Peugot minibüse.. Bıcır bıcır bir kızın yanına oturuyorum.. Oturuş o oturuş..
Şimdi düşünüyorum da geçmişim neredeyse Çakıl'ım ile bir bütün. Birlikte sokakta oyun oynayarak büyüdük desem yeridir.. Ne yalvarırdım anneme gece eve dönme saati konusunda.. 10 dakikanın bile pazarlığını yapardım.. Dizilirdik otobüs durağının demirlerine tüm sitenin bebeleriyle. Saatlerce geyik yapardık:) Ne cep telefonu vardı o zamanlar ne de sürekli kontrol etmemiz gereken elektronik iletilerimiz.
Okuldan eve geldiğimizde fırlatırdık çantaları formaları bir yana , atardık kendimizi dışarıya..
Sokaktı tüm etkinliğimiz bizim. Ne kadar şanslıymışız şimdi farkına varıyorum.
Yine dağıttım lafı.. 20. yıl kutlama yazısı yazacağım derken yine çocukluk anılarına daldım.. Çakıl'ıma arkadaşım demek garip geliyor.. Bunca yıl birlikte geçen bir ömür onu kızkardeş yaptı bana.. Üstelik teyze bile oldum bu yıl. Gerçi yeğenlerim koca patili ama olsun:))
Canım Çakıl'cığım.. Seninle nice 20 senelere diyorummm..Bak söz verdin birlikte yaşlanacağız tamam mı:) Sana koskocaman sevgilerimi yolluyorummmmmm:)))
Not: Çizimimde Çakıl'ın taktığı lila renkli penguen broş bilinçaltıma o kadar işlemiş ki.. Bayılırdım o broşa.. Ama hiç söylememiştim.. Eğer hala duruyorsa arada sırada tak Çakıl'ım:)

Thursday, October 08, 2009

Dünyanın En Güzel Sincabı

Meraklı Minik dergimizin Ekim sayısı çıktı! Bu sayı özellikle benim için çok özel çünkü 2 hafta boyunca hayatımda çizmediğim kadar sincap çizdim.. İlk başta hepsi birbirinden korkunç kedi bozması sincaplar oldular. Neredeyse bunalımın eşiğine gelmişdim. Tuğba çizdiğim hiçbir sincabı beğenmedikce benim de mutsuzluk katsayım aynı oranda artmakta ve ona acayip bozulmaktaydım. Ben çizdikce o olmadı dedi.. Uykularım kaçtı.. Sincapları daha iyi anlamak ve onların yerine kendimi koymak adına çekmecemdeki meşe palamudunu bile yedim. Dünyadaki tüm sincaplar olmasa da (hadi abartmayayım:)) google'ın bana sağladığı imkanlar dahilindeki tüm sincap fotolarını inceledim.. Tuğba ile didişe didişe en sonunda şu kapakta gördüğünüz minnoş doğdu:))
İşte bu yüzden dünyanın en güzel sincabıdır kendisi:))
Herkese sevgilerimle:)
Not: Tuğba'nın "Ormandaki Sincap" öyküsünü derginin 2,3,4 ve 5. sayfalarından okuyabilirsiniz:D

Wednesday, September 30, 2009

Hayat Bugün Başlıyor!

Şu an bulunduğum noktada yani 34.0 da çoooook mutluyum:))) Sanırım 6 yıl kadar bu noktada konaklayacağım :P Herkese kucak dolusu sevgilerimle:))

Wednesday, September 16, 2009

Eylül Zürafası!

Bu ay kitapçılarda, marketlerde ve gazete bayilerinde size gülümseyen zürafayı görünce beni hatırlayınız :D Kucak dolusu sevgilerimle:))

Monday, September 14, 2009

Yüz Yogası

Her şey sevgili Zuu'nun bana verdiği şu kitap ile başladı. Hani zaten uzun zamandır devam eden bir yaşlanma sendromu vardı üzerimde ve bunu kendi kendime kremlerle falan çözmeye çalışıyordum. Şimdi yeni umudum yüz yogası:)) Kitapda gösterilen egzersizleri yüzümden geldiğince yapmaya çalışıyorum:)
Gerçi tüm bu hareketleri evde yalnızken yapmak gerekiyor çünkü yaparken inanılmaz korkunç görünüyorsunuz :)
Gelişmeleri zaman içinde yazarım:)
Not: Geçen yıldan beri kullandığım peptidli kremler işe yaradı mı hiç anlamadım.. Halen geçen yılda başladığım gibiyim.. Tabi bu durum 5 yıl daha değişmez ise o zaman işe yaramış demektir değil mi:))

Friday, September 11, 2009

Monday, September 07, 2009

40 Çok Geç !

Sevgili Bülo'cuğum için motivasyon çizelgesi hazırladım. Haftada 10 yıldız toplarsa istediği kadar bilgisayar oyunu oynayabilir, 15 yıldıza halı saha maçına bile gidebilir:))
Eğitimin yaşı yok falan diyoruz ama yine de sloganımız; 40 Çok Geç!

Wednesday, September 02, 2009

Okullar Açılmadan

Okulların açılmasına çok az kaldı.. Çocuklar için malzemeler geliyor ama yetersiz.. Bu linkte ihtiyaçları görebilir, küçük de olsa katkıda bulunup bir miniğin yüzünü güldürebilirsiniz..
Herkese sevgilerimle...

Thursday, August 27, 2009

Uyuşukluk

Tatilden döndük.. iki veletle 3000 km yol yaptık.. döndük ama ben hala kendime gelemedim.. uyumak uyumak sonsuza kadar uyumak istiyorum..
Ben uyurken siz de minik köpekciği yol üzerinden alıp uzay kapsülüne götürüverin.. Dünyaya dönsün yavrucak..
Sevgiler herkese..

Friday, August 07, 2009

Yeni Kampanyamız

Yeni öğretim yılı için yepyeni bir kampanyamız var! Balıkesir'in Dursunbey ilçesi çocukları için kırtasiye malzemeleri topluyoruz. Ama bu sefer bu kampanyamız ilçe milli eğitim şube müdürlüğü tarafından da destekleniyor. Konu ile ilgili detaylı bilgi için bir milyon kalem sitesini tıklamanız yeterli. Herkese şimdiden çok teşekkür eder iyi hafta sonları dilerim:)

Thursday, August 06, 2009

Kitaplar Raflarda Yerini Aldı:)

Dün gözlerimi yaşartan bir mail aldım sevgili Şebnem 'den. Nisan ayından beri topladığımız kitapların sayısı binlerce olmuş ve büyük emeklerle kurulan kütüphanede yerlerini almışlar.
Artık Yeşilovacık'taki her çocuğun bir masalı var:))
Resmi açılış 30 Ağustos'da yapılacakmış. Şu anda son düzenleme işleri yapılıyormuş.
Kampanyayı bu aşamaya getiren, kocaman sevgi dolu kalpleri ile bizi destekleyen herkese milyonlarca teşekkürler:))
Katılamayanlar üzülmesinler, çocukların yüzünü güldürecek yeni bir proje yolda:)
Herkese Sevgilerimle...

Wednesday, August 05, 2009

Küba Kısırı

Geçen hafta bizim kızlara Küba temalı parti yaptım. Haftalar öncesinden Küba mutfağını araştırdım, tarifleri toparladım, malzemeleri bulmaya çabaladım. Üzerinde çok çalıştım yani..
Peki tüm bu derin araştırmalarımın sonucunda ortaya ne çıktı dersiniz?
Küba Kısırı :)))
Tabi sofrayı Küba Usülü Patates Salatası, Küba Yoğurtlu Mantarı, Küba Makarna Salatası ve Meşhur Küba Soslu Tavuk ile desteklemek durumunda kaldım:))
İşin vahim yanı iki hafta sonra da Bülent ile lise tayfamıza da Küba partisi vereceğiz. Acilen malzemesi kolay bulunabilen tariflere ihtiyacım var:)))
Bir de eklemeden geçmek istemiyorum, bu partinin bana en büyük katkısı mojito yapmaya başlamam oldu. Artık evimize her gelene yeni favori ikramım budur. Beklerim:)

Chan chan - Buena Vista Social Club

Friday, July 31, 2009

Benim Bebeler Astronot Olursa!

Hani terzi kendi söküğünü dikemez diye bir söz vardır. Gerçekten doğru! Meraklı Minik dergisi için tam 2.5 yıldır çizim yapıyorum ama bir kere bile çocuklarımla "Küçük Eller İşbaşında" köşesine bir çalışma yapıp yollayamamıştım. (Hani yolladığım yer de uzak değil iki yan masadaki Fuly'cim yani:)
Her ay tamam bu sefer yapıyoruz dememe rağmen bu iş hep bir sonraki aya kalıyordu.. Taa ki bu aya kadar. Neyse ki Temmuz ayı Edwin ve Neil'in Ay'a ayak basışının 40. yılıydı da bende bunu fırsat bilip evde yaptığım Ay partisinde işi bitirdim:)
Önce acayip heyecanlandılar ama sonrasında Temmuz sıcağında dedelerinin yün eşofmanlarını giydirip, eldivenlerini takıp bir de alüminyum folyolara sarmaya kalkışınca "Biz astronot olmak istemiyoruuuuuuuuz" diye kaçışan iki küçük canavara dönüştüler. Hemen bir köşede sıkıştırıp kafalarına astronot başlığı niyetine şeffaf naylon yapıştırdığım tasları da geçirip deklanşöre bastım:) Yarım saatin sonunda hepimiz kan ter içerisinde boynumuza elektrik süpürgesinin hortumu dolanmış şekilde (ki hortumun içinde kalıp etrafa saçışan tozları ve pisliği saymıyorum bile:) iptal vaziyetteydik.
Deniz "Anne artık uçabilecek miyiz?" diye sordu.
"Hayır" dedim. Hatta "Houston, we have a problem" bile dedim de espirimi anlamadı bebeler:))
Umarım bu etkinlik ileride onların astronot olma hayallerini etkilemez:))
Dergi dün geldi bize.. akşam götürüp göstereceğim, bakalım basılmış fotoğraflarını dergide görünce ne hissedecekler:D

Thursday, July 30, 2009

İşe Alınan Elemanlar

Vallahi ne diyeyim, bu kriz ortamında başvuran olur diye düşünmüştüm ama bu kadarını da düşünmemiştim. Hakikaten fotoğraflı CV gönderenler bile oldu sevgili blog takipçilerim:))
Neyse işte ben bu mail ve yorum kanalı ile yapılan başvurular arasından torpil yaparaktan sevgili Belgin'i ve Emre'yi işe almış bulunmaktayım:))) Kendilerine hayırlı olsun der bu hafta içinde sözleşmelerini imzalamaları için koltuklarına beklerim:))
Diğer başvuranlar da üzülmesinler, en kısa zamanda işi büyütüp bir köşe koltuk takımı falan alacağız:) Ne demişler " Kriz varsa çare de var" değil mi ama :P
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...