Tuesday, October 04, 2005

1. Tava Tencere Savaşları

Yoğun bir hafta sonuydu bizim için... Sanırım bundan sonra daha da yoğun olacak..Çünkü uzun zamandır hayalini kurduğum animasyon işleriyle uğraşmak ve 3D Max programını öğrenmek için kapsamlı bir kursa başladım. Cumartesi ve Pazar sabahlarım saat 1'e kadar kursta geçecek. Eğer bekar ya da çocuksuz birisi olsaydım bu kısımdan sonrası gayet normal bir şekilde devam edecek, güzel güzel kursuma gidip verilen ödevleri mutlu mutlu yapacaktım...ama hayır..ben bunu gerçekleştirebilmek için önce annemi bu konuda ne kadar istekli olduğumu , hayatımdaki binlerce hayalden GERÇEKTEN en önemlisi olduğunu, sadece 7 aycık süreceğini ve ders bitince hemen eve döneceğim konusunda söz verip ufaklıklarıma bakma konusunda ikna ettim.
Cumartesi sabah erkenden kalktım, herkes uyurken kahvaltı sofrasını hazırladım, Arda ve Deniz'in tabaklarına ayrı ayrı ne yemeleri gerekiyorsa koydum. Ekmek ve gazeteyi aldım, bakkal şaşırdı tabi beni sabahın köründe karşısında gördüğünde!! Sonra annemi aradım ve saat 10'a kadar Bulo'nun idare edebileceğini daha sonra ufaklıkları getireceğini söyledim.. Kalan 10 dakikada hazırlanıp evden fırladım...O kadar erken başlamıştım ki güne saat 08:35 te kurs binasına gelmiştim bile...İlk gün tasarım kavramı ile ilgiliydi ve oldukça zevkliydi...Ders bitiminde hemen eve döndüm...Bulo kahramanlık yapıp anneme çocukları ben gelene kadar idare edebileceğini söylemiş!!! Eve girdiğimdeki ortalığın vaziyetini anlatmayı çok isterdim ama bunu kelimerle ifade etmek gerçekten çok zor....Söylene söylene ortalığı düzeltmeye başladım, akşam olduğunda ortalık en azından temiz sayılabilecek düzenli bir hal almıştı.
Pazar günü o kadar şanslı değildim..gözümü açtığımda kocaman bir tencere ile burun burunaydım, kendimin dışbükey parlak yüzeydeki korkunç görüntüsünü algılamaya çalışıyordum. Arda erken kalkmış ve dolaptaki tüm tencere, tava ve cezveyi evin değişik noktalarına dağıtmıştı..Deniz'i de unutmamıştı,onun yatağına da nadide bir parçayı bırakmış, bu sırada kafasına küçük bir darbe indirmeyi de ihmal etmemişti!!
Akşam derli toplu bıraktığımız ev sanki bir savaş alanıydı...Bir yandan Deniz elinde cezve ağlıyor diğer yandan Arda tencere ve tavaları benden kaçırıyordu. Bilsem bu kadar tava tencere düşkünü olduğunu oda dolusu oyuncak yerine en kalitelisinden tencere seti alırdım, hem o mutlu olurdu hem de ben....
Evlendiğimde aldığım ve kullanmaya kıyamadığım tüm metal eşyalarım çizik ve ezik içinde:( Bu takıntıdan ne zaman vazgeçecekler çok merak ediyorum doğrusu..ulaşabilecekleri tüm metal eşyaları gözden çıkardım zaten ama oynarken ortaya çıkan gürültü konusunda çaresizim...
Neyse, Pazar sabahı da bu şekilde evden ayrılıp, aklım evde gözüm derste bir gün geçirdim...korkarım ki her haftasonu ayrı bir macera olacak benim için!!!

27 comments:

Doruk said...

Pino'cuğum, öncelikle kursun için çok sevindim. Cesaretle bu işe baş koyman da ayrıca takdire değer! İşte, biz çalışan ve kendini geliştirmek isteyen annelerin hayatlarından bir kesit. Hayatımız bir kaç saat özgürlük için annelerimize yalvararak, çocukları ihmal etmemek için, yaptığımız her şeyde 2-3 kat çaba sarfederek geçiyor. Canım, kahvaltılarını bile hazırlamışsın çıkmadan. Ne yapalım, erkeklerin dünyası işte!

sebboy said...

O erkekleri biz yetiştiriyoruz ama :) önce burcu'nun yorumuna yorum katayım istedim. Kurs konusunda tebrik ediyorum Allah kolaylık versin .Başarılarınız bol olsun Anlatımını çok sevdim. Tava -tencere şavaşları gözümde canlandı.

Anonymous said...

canım arkadaşım burcu ben de öncelikle kurs için tebrik ediyor ve çok başarılı olacağına inanıyorum . İnanki senin enerjin, inancın buraya kadar geliyor. Seni tanımaktan çok mutluyum. Bu arada allah yardımcın olsun. Çocuk olduktan sonra bakacak ve bakıcı yutacak parasal imkanın yoksa gerçekten hayat zorlaşıyor..Taki çocuk yuvaya başlayana dek. Tabiki buna da bütçe gerek..Ama yarım gün de olsa gitmelerinde yarar var. Bu arada bu kadar karmaşayı ve yorucu bir günü o kadar keyifli anlatmışsın ki..ne diyeyim hem keyifle okudum hem de gözümde canlanınca da çok güldüm..

Anonymous said...

yaa gene özür biraz önce burcu ya yorum yazmıştım..ondan olsa gerek..Ama yazdığımız yorumları neden gene biz düzeltemiyoruz ki..Düzeltebilseydim burcuyu hemen pına olarak düzeltebiliriiidm...gene çok özür dilerim:(

incikboncuk said...

Kursa gitmekle çok iyi yapmışsın. Biraz da kendine özel zaman ayırma şansın olmuştur. Bizde henüz çocuk yok, ama evin 3 erkekle ne hale geldiğini tahmin edebiliyorum. Bazı durumlarda ben de protesto edip, evi toplamıyorum :D

virginiavalle.blogspot.com said...

hahaha pino this illo is beautiful I love it:) your kids look so cute :D.. very nice :)

Meral said...

Yine çok tatlı bir çizim ve çok tatlı bir anlatım.
Senin için çok önemli olan bir işe adım atmana çok sevindim. Fedakarlık yapmadan güzel şeyler başaramıyor insan. Ama kendin için de birşeyler yapmayınca mutsuz oluyorsun bi süre sonra. Benim dekendim için yapmayı düşündüğüm ama oğlumu bırakacak kimse olmadığı için ertelediğim bisürü hayalim var. Senin adına kendi hayallerimi gerçekleştirmiş gibi sevindim :-) başlanmış iş bitmiş iş demektir sabret

Başak said...

Selam Pınarcım.Ne kadar güzel bir şey teknoloji.Sıcak dostlardan anında haber almak.Yine harika bir çizim olmuş.Seni tebrik ediyorum.Çok başarılısın.Yazını okurken gülmekten kırıldım.Kendimi düşündüm.İyi cesaret etmişsin kursa yazılmaya.Ve çok iyi etmişsin.İnsan çocuğu olunca kendine pek vakit ayıramıyor.Ben de inatla kendime vakit ayırmaya,sevdiğim şeyleri yapmaya çalışıyorum.Sevgilerimle tatlım.

Pareo Anne said...

hep sunu soylerim, mutlu anne=mutlu cocuk' tur. ne mutlu sana...
ben de arada arkadaslarla kizkiza bulusmalar, esimle basbasa yenen yemekler, cok iyi filmler icin sinemaya gitmeler gibi sebeplerle kizimi anneme satip kendime vakit ayiriyorum. baslarda cok vicdan azabi duyuyordum ama bunlar da beni mutlu eden, arada yapmaya ihtiyac duydugum kucuk seyler. eger seninki gibi bir secenegim olsaydi ben de aynisini yapardim herhalde. annecigim sagolsun. Allah onlara saglik ve uzun omur versin. yine onlar yetisiyor imdadimiza goruyor musun?
tebrik ederim ve de kolay gelsin ayni zamanda.
sevgiler...

Anonymous said...

Pinar, yakinda guzel cizimlerini animasyon olarak da gorebilecegiz demek burda. Ne guzel! Sen evin daginikligina filan aldirmamaya calis, gozun hedefinde olsun. Bak benim evim de hep daginik, ustelik bu durumun 7 ay icinde duzelecegi filan da yok ustelik. Bu arada cok guzel bir illoya ilham olmus bu daginiklik, bir cogumuzun halini ne guzel anlatiyor. Ellerine saglik.

Leo Graphics said...

Aferim ufaklıklara... Hehehhh... Bize geldiklerinde ben veriom ellerine tencere tavayı... :) alışsınlar burda sonra sabaha kadar sizde kafa şişirsinler die. :p hehehhh...
Şaka bi yana ufaklıkları öp benim yerime... :) Hadin sana kolay gele yinge.
Bu arada güneşin ve rüzgarların sende kalsın :p :)

pinomino said...

Burcu'cum dediğin gibi bir işi yapmaya karar vermemiz kendi irademiz dahilinde olmuyor ne yazık ki! Herşeye ve herkese yetmeye çalışırken kendimizi unutuyoruz çoğu zaman...

Şebboy'cum dediğin doğru..Türk kadınının büyük hatası bu! ama ben bebeler büyüsünler biraz daha, küçük sorumluluklar vermeye başlayacağım:)..

Filiz'cim çok teşekkürler..ben de çok mutluyum seni tanımaktan dolayı...dediğin gibi bakıcı maddi olarak çok külfetli ve benim gibi paranoyak bir insanın güven sorunu olacağından çözüm gibi görünmüyor..Ben 3.5 yaşından sonra kreşi düşünüyorum..bakalım...

İncik boncuk'cum benim protestolar pek işe yaramıyor:) hep birlikte çöplük içinde oturuyoruz o zaman da..erkekler pek rahatsız olmuyor dağınıklıktan..karınlarını doyur yeter:)))

Virginia thank youuu:) These are my little ones..yes, they are cute but they are also very naughty:))) see you..

Meral'cim, keşke bir yol bulabilseydin istediklerini gerçekleştirebilmek için..ama bazen internet üzerinden online eğitimler oluyor..senin istediğin konuda var mıdır bilmiyorum ama bir araştır istersen...Teşekkür ederim desteğin için:))

Selincim ve Başak'cım:)) çok teşekkürler...kesinlikle kendine vakit ayırma konusunda pes etme çünkü inan o zaman çok sevdiğimiz yavrucuklarımıza daha verimli bir şekilde hem sevgi, hem mutluluk hem de ihtiyaçları olan ilgiyi verebiliyoruz..

Nefin'cim sonuna kadar haklısın . Ben düşünüyorum şimdi annem ve kayınvalidem yanımda olmasaydı ne yapardım diye...herhalde hiçbirşey yapamazdım..eğer birşeyler başarabiliyorsam bunda katkıları çok büyük..Her zaman dua ediyorum ve şükrediyorum zaten hep yanımda oldukları ve beni destekledikleri için...

Zinnur'cum evet umarım ileride hareketli görüntülerle karşınızda olacağım:))) Ev konusunu aştım artık..Tertipli bir mutsuzluğu dağınık bir mutluluğa tercilh ederim her zaman:))) Tek istediğim ileride kuzucuklarımın gurur duyduğu ve örnek aldıkları bir anne modeli olmak:))

Shamaniak'cim canım, ben biliyordum zaten bu muzurlukları senin öğrettiğini..Neyse ben bir iyilik düşünüyorum senin için zaten hiç merak etme senn:)))

Selen said...

Heeey! Bu görüntü bana çok tanidik geldi nedense. Benimkiler de hemen her gün mutfak dolaplarimi yeniden yerlestiriyorlar. Gerçekten inanilmaz bir gürültü oluyor ama ilginçtir çocuklari da iyi oyaliyor tencere tava gibi mutfak aletleri. Kurs konusunda gerçekten tebrikler. Ne istedigini bilmek zaten yolun yarisi. Kesinlikle kendi dünyandan vazgeçme.
Sevgiler.

pınar said...

kursa başlamana sevindim pino. insanın hayallerini gerçekleştirebilmesi ne güzel. çok mutlusundur eminim. tabi tencere ve tavalarını saymazsak:)
o zaman ben de şimdiden oyuncak olabilecek türde tencere ve tava çeşitleri almaya başlayayım:))
çizim de yine harika olmuş gerçekten.

NAZLICA said...

Anlatımın da en az çizimlerin gibi harika. Anlattığın manzaraya rağmen kursa katılma azminden dolayı kutlarım.Başarı dileklerimle...

pinomino said...

selen'cim teşekkur ederim...iki oğlan (hatta 3!!) ne demek en iyi sen anlarsın:)..simdilik hayallerimin pesinden kosmaya devam ediyorum....

Pınar'cım, kesinlikle uyduruk tencere tava falan al, gerçi onlar yine de bulurlar kaliteli olanları:)) küçük ajanlar diyorum ben onlara..opuyorum seni ve bebisini:)

Nazlıca'cım cok tesekkur ederim...dediğin doğru..umarım içimdeki enerji bitmez de sonunu getiririm:)))

YesilErik said...

Pinocum, kurs konusunda tebrik ederim seni. Senin yazini okudukca ne kadar bos zamanim varmis aslinda dedim icimden. Kolaylar gelsin sana bu afacanlarla :) Tabii ki ciziminden bahsetmeden gecemeyecegim gene. Minik ayrintilarina bayiliyorum, bu sefer en cok annecigin yuz ifadesi, mavis terlikleri ve koltuktaki yastiklara vuruldum.

pinomino said...

Sağol YesilErik:) Birtek sen fark ettin yastıklarımı:) çunku oldukca zaman harcadım herbiri için ayrı ayrı:))) Animasyon olayını bi çözeyim o zaman havada uçan yastıklarımı da görürsünüz:)))))

Gün said...

Çok beğendim ben de, bütün çocukların bir numaralı mekanları mutfak dolapları, baktım çıldırıyorum, sadece 2 çekmece bıraktım aşk böcüğüne diğerlerine kilit taktım, serbest alana da plastik kapları koydum, işe yaramıştı 1-2 gün isyandan sonra :))

Bu arada tebrikler kurs için, keşke annem yanımda olsa benim de :((

Anonymous said...

Pınar, bu çizim bana o kadar uygun ki anlatamam yani :) Benim de kızım tencere, tava, kaşık, çatal.. hastası. Evde oyuncaktan adım atılmıyor neredeyse ama bizim kız illa ki mutfak dolaplarından birşeyler alıp geliyor. Bazı gün oluyor ki mutfak salona taşınıyor sanki :) Kızım yapma dedikçe istekleri bitmiyor. "Bu tencere küçük daha büyük tencere getirir misin çok büyük olsun annecimmm" dedimi zaten bu kibarlık karşısında isteklerini yapıyorum. Ah ah yaz yaz bitmez bu afacanların yaptıkları. Pınarcım kurs konusunda iyi yapmışsın. Seni tebrik eder başarılar dilerim.

Unknown said...

Love this illustration a lot!! Though I can't read the story, but your drawing is soo lively, it tells a great story!! :)

pinomino said...

Gün'cüm gerçekten tum annelerin yaşadığı şeylermiş bunlar, sanırım biz çocuklarımızı değil çocuklarımız bizi eğitiyorlar diye düşünüyorum artık:)))

Berrin'cim, senin ufaklık yine nazikmiş:)) benim Arda'cım AL! VER! GİT! şeklinde emir kipleri ile olayı bitiriyor...henüz cümle kuramıyor ama tek kelime ile işini görüyor:)

Thanks Alina:) You are right...this illo illustrates my daily life at home:)))

yEşiL said...

Kursun icin cok sevindim. Biraz macerali gececek hafta sonlari senin icin - degisecegini umud ediyorum zamanla..

Minik Patikler said...

Kurs hayirli olsun :) Gerisi cok komikti dogrusu :)))) Cok guldum ya :)

The Tart said...

Wow....so wonderful Pino! I love your artwork.

pinomino said...

Yesilcim, seni blogumda gormek ne guzel:) hosgeldin!! tesekkur ederim guzel dileğin için..

Minik patikler, tesekkür ederim...seni de bekliyor boyle hareketli gunler haberin olsun:))

Joli Noir Perle, thanks much:) I also find your works amazing...

Banu Taylan said...

Pinocuum :D hihihiii...benim kardeşimde çocukken tencere tava ile oynardı...çalardı müzik yapardıı...senin tosbiklerin maceraları da pek güzeelmiş :D saçlarının modeline de bayıldım :D

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...