Thursday, June 05, 2008

Ordaaa bir köy var uzaktaaaa:)


Kaldı mı acaba böyle bir köy ortamı bilemiyorum. Hani tertemiz şırıl şırıl akan bir dere, hoplayan zıplayan koyunlar kuzular..Çiçekler, böcekler:)
Bu köyü Meraklı Minik dergisinin arka kapağı için çizdim. Bu ay arka kapak kızı oldum yani:)) Üstelik katlanınca sürprizi bile var.
Uffff...böyle bir köyde yaşamak istiyorum ben.. Çimlere yayılmak, resimlerimi mor dağlara bakarak yapmak:) Kaçıcam buralardan :)

14 comments:

Flame said...

Hımmmm, kuzuları saydık biz dün akşam :)

Kayısıdan köpekte yaptık

Bu benim dergimdennnn :))

pinomino said...

Yaşasınnn:)))
Minik kuzularımın diğer minik kuzular tarafından sayılması müthiş bişeyy:)
Ufaklığa kocaman sevgilerrr:)))) öpücüklerr:))

bgm said...

bu resmi gorunce okul zamanı cizmeye calısıpta bir turu beceremediğim resimler aklıma geldi.. :))
Bu arada kızıl saçlar çok yakışmış... ;)))

Bengi Gençer said...

böyle tatlı bi köy kalmışsa ve bulursan beni de çağır e mi pinocum! o koyunların kuzuların arasındaki tavşan gibi olmak istiyorum! ;)

Şirin said...

Var var Pinocuğum! Yani varmış da bende yeni vardım oraya:)) ama inan burdan söylemem deşifre olmasın diye... Ama inan yurdumun hâlâ böyle senin çizdiğin gibi güzel köşeleri var... Yeter ki sağlık olsun... Sana bi ara fısıldarım nerleri olduğunu:))

Kırmızı Şapka said...

canım Pinom bu ayki dergi yine harika olmuş. İpek bu köy sahnesini görünce çıldırdı :) Ellerinize sağlık hepinizin.

GULTEINEN ENKELINI said...

sen mutlulugun resmini yapmissin pino cugum... isin kolayina kacmadan hem de:))) eline saglik, icim acildi vallahi!

KIKI'S DESIGN said...

Pino böyle bir köye gidersen bana da haber ver dükkanı kapatıp hemen gelirim:))))
ellerine sağlık canım benimmmmmm:)

Rengarenk dantel said...

merhaba arka kapak kızı :)
çok güzel ( herzamanki gibi ) çizimin. böyle bir köy var ama gidemeiyorum. birde nehirden başka denizide var. ahh köyüm ah burnumda tütersinde niye gidemem..
Rize Çayeli dir benim benzettiğim yer.. bi tutam götürüp getirdin beni teşekkürller :)

pinomino said...

begümcüğüm teşekkür ederim:) vallahi dediğin gibi hep böyle ırmak ve ağaçlar çizerdik değil mi:)) zaten bu çizimde de ilkokul günlerime dönmedim değil hani:) ufaklığı öperim:)

bembicim keşfettik ya geçen sefer ki piknikte:) gerçi ırmak yoktu ama olsun:D

esintilercim bekliorum mailini..biz ailecek bayılırız keşiflere.. gerçi iki ufaklık doğal huzurlu ortamları biraz hareketlendiriyor ama olsun:))

elifciğim gelemedik tasarım günlerine bu yıl..nasıl aklım kaldı anlatamam.. davetiyemi kütüphanemde saklıyorum.. umarım yakında görüşürüzzz.. çok sevindim bu arada İpek'in beğenmesine:D

gültencim teşekkürlerrr:)) daha yayınlarım böyle iç açan şeyler ben:) öperim kocaman:)

kikicimm , bizim koye gelsen diyom en yakın vakitte:) bak yarın ev temizleniyor.. açıyorum sezonu:))

nazlıcımmm.. benim çizim karadeniz'in eline su dökemez tabiii.. ne güzeldir yemyeşil şimdi..
ankara sıcakta pek çekilmiyor.. şu tatil günleri bir gelse:)

Anonymous said...

: )
"Şamatalı Köy" adında, Astrid Lindgren'in çocuk kitabı var(dı..); aklıma o geldi çiziminizi görür görmez..
şimdi tavşan öpme vaktidir, ne diyeyim..
saygılarımla..
ipek ve kediler

Hülya YILMAZ said...

büyükşehirden ne kadar sıkılmışız... hep dere kenarında, minik bir kulübede yaşama özlemim var benim. sanki benim hayalimi çizmişsin sevgili Pino.

denizanasi said...

biz bayıldık bu resme. altında ismini de görünce daha bir hoşumuza gitti. eline sağlık :)

anne said...

bizde dergiyi aldık sizin çizdiğinizi görünce yazmak istedim ellerinize sağlık

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...